SEVDANIN DİYARI

Her biri bilinmez bir mezar şimdi.Mezar taşları ürpertir,ürkütür insanı. Ama o hassas melteme bile dayanamayacak kadar hafif vücutları, yüreklerinin çektikleri, katlandıkları ve yaşadıkları dillere destan, ateş dolu, acı dolu hayatları daha çok ürpertmiştir hep mezar taşlarından daha fazla. Anadolum  benim. Günde bin güzellik görüp, birine vurulduğumuz. Gam ile dert ile yoğrulduğumuz. Gök gözlü, güneş yüzlü, derin sözlü, yarım özlü. Ekmeğini el ile paylaşan, çarşambasını sel alan, sevdiklerini el alan.Kor yürekli, demir bilekli, başı bulutlarda yiğitlerin, sadık, vefakar, örük saçlı, uzun boylu yapalakların, tuğ sunaların,  gül yüzlü güzellerin, ceylanların, efsanelerin, lav gibi fışkıran yüreklerin, düğünlerin, halayların, türkülerin, ağaların, beylerin, ozanların, ve dillere destan aşıkların diyarı Anadolum. Kerem ile Aslı’ sı  var, Ferhat ile Şirin’i var, Leyla ile Mecnun’ u var, Elif ile Mahmut’ u, Şah İsmail’i, Sümmani’si,  Aşık Veysel’ i var. Dil hangi birine döner, yürek hangi birine katlanır.Ve kalem hangi birini yazabilir, yazıp ta baş edebilir ki…

You may also like...

Bir cevap yazın